A Terrible Fall of Angels kurgu bağlamında fena değil ama özünde o kadar çok sorun var ki. Her şeyden önce, didaktik bir çocuk kitabı gibi; sürekli dünyayı anlatıyor, sürekli konuşup duruyoruz. Karakter “Telefonun çalmadan önce beni ara” diyor ama biz hâlâ boş muhabbetle oyalanıyoruz. Gerçek hayatta yarım saat geçmiş olurdu, diri ölür, genç yaşlanırdı yani.
Konusu da inanılmaz basit. Melekleri Zaniel’in karşısına yeniden çıkaran sorun neydi? Evet işte, o kadar da büyük bir mesele değil yani.
Karakter özgün değil.
Kadın karakterlerin hepsi problemli. Gördüğümüz ilk kadın ölü ve tecavüze uğramış. İkincisi korkudan tir tir titriyor, yerde. Hemşireler uçmuş gitmiş. Bir başkası yine tecavüze uğramış. Bir polis kadın görüyoruz, o da bi/lez. Yani erkekleştirilmiş.
Aşırı tekrar var. İki sayfa önce Emma “Bunlar şöyle böyle,” diyor, iki sayfa sonra aynı şeyi aynı ciddiyetle tekrar okuyoruz. Sanki yayımlanmadan önce kimse dönüp bir kez bile okumamış gibi.
Gerçekten de erkek Anita. Sürekli kızarıyor, utanıyor, iltifat alıyor, herkes ona yürümeye çalışıyor. Ama o yalnızca teeeek bir kişiye bakıyor.
Bu kitabın bir editöre ihtiyacı var ya da daha doğrusu, bir editörden yardım istemeye istekli bir yazara.
LKH’nin kadınlarla ilgili bariz bir sorunu var. Ve artık onu okumayı tamamen bıraktım.
















